Stephen King 90’lı yılların ortalarında kadınları ve kadın karakterleri anlattığı birbiri ardına romanlar yazdı. Bunlardan ilki Oyun’du, sonrasında Dolores Claiborne geldi. Bu iki roman aynı dönemde geçmesi ve birbiri ile bağlantılı sahneler içermesi ile de dikkat çekmektedir.
Dolores Claiborne, kendi sözleriyle cadının biri. Aksi, ağzı bozuk ve berbat bir yaşamı var. Little Tall Adası’nda yaşayanlar, kocası Joe’nun ölümünün hikâyesini öğrenmek için otuz yıldır bekliyor. Polis ise adanın yatalak kadını ve Dolores’in işvereni olan Vera Danovan’ın bir gün önceki ölümünü merak ediyor. Konuşmaktan başka çaresi olmayan Dolores Claiborne’nun anlattıkları, onun hem itirafı hem de savunması…
Dolores ile Vera arasındaki garip yakınlık ve onları birbirlerine bağlayan ürkütücü gerçek, sevginin ne kadar coşkulu, sonucunun ise ne kadar korkunç olduğunu gösteriyor..
Bekli de her okuyucu Dolores için değişik bir yargıya varacak, ancak onun karanlık odasına girenler, büyüleyici hikâyesini unutmayacaklar. Stephen King’in romanlarından farklı bir çizgiye sahip olan bu roman, sadece Stephen King hayranları için değil, diğer bütün kitapseverler içinde bir klasik niteliğinde.
Dolores Claiborne’un 1995 yılında vizyona giren sinema uyarlamasında başrolde Sadist (Misery) filmiyle Oscar kazanan Kathy Bates’i görmekteyiz.
